İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, aylık olarak yayınlanan “İstanbul Bülteni”nin Şubat sayısında “Depremle bir kez daha yüzleşmek” başlıklı bir başyazı kaleme aldı.
“Ülkemizde, İstanbul’umuzun da içinde yer aldığı pek çok şehrimiz ciddi deprem riski altında. 6,8 şiddetindeki bir depremde 41 can kaybı yaşanması, birinci önceliğimizin deprem olduğu gerçeğini bir kez daha hepimize hatırlattı. Bizlere düşen de, “Allah hepimizi afetlerden korusun” temennisiyle birlikte, her türlü tedbiri almaktır.” tesbitini yapan İmamoğlu “Bu güzel kentimizin olası bir depremden en az hasarla çıkması için tüm kurum, kuruluşlar ve hatta bireylerle büyük bir organizasyon içinde çalışmak, çözüm üretmek zorundayız.” dedi.
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Bülteni’nde yayınlanan başyazısının tamamı şöyle:
Değerli İstanbullular,
Türkiye’miz, bir kez daha deprem acısı ve gerçeğiyle yüzleşti. Hepimizi derinden sarsan Elazığ depreminde, 41 canımızı kaybettik, bin 700 insanımız yaralandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, enkaz altındaki vatandaşlarımızın bir an önce kurtarılması; acil ihtiyaçların karşılanması için arama-kurtarmayardım ekiplerimizi derhal bölgeye gönderdik. Sizler adına yaraları saracak maddi, manevi her hizmeti sunmaya çalıştık.
Ben de Elazığ’a giderek hem vatandaşlarımızın acılarını paylaştım hem de tek bir can enkaz altında kalmasın diye gece gündüz demeden çabalayan ekiplerimizin yanında oldum.
Ülkemizde, İstanbul’umuzun da içinde yer aldığı pek çok şehrimiz ciddi deprem riski altında. 6,8 şiddetindeki bir depremde 41 can kaybı yaşanması, birinci önceliğimizin deprem olduğu gerçeğini bir kez daha hepimize hatırlattı. Bizlere düşen de, “Allah hepimizi afetlerden korusun” temennisiyle birlikte, her türlü tedbiri almaktır.
Değerli hemşehrilerim,
İstanbul’un yapı stoğu, maalesef depreme hazır değil. O nedenle göreve başladığımız günden itibaren önceliğimiz deprem oldu. Konunun ciddiyetini arkadaşlarıma daima hatırlattım; çalıştaylar yaptık, tüm tedbirlerimizi yeniden gözden geçirdik. Yapacak daha çok işimiz, alacak çok yolumuz var. Bu güzel kentimizin olası bir depremden en az hasarla çıkması için tüm kurum, kuruluşlar ve hatta bireylerle büyük bir organizasyon içinde çalışmak, çözüm üretmek zorundayız.
Bilmenizi isterim ki, bundan sonra da deprem konusunu önde tutmayı sürdüreceğiz. Tabii ki İstanbul’umuzun başka sorunları da var; bunların başında ulaşım geliyor. Metro yerine yer üstü tekerlekli ulaşıma aktarılan kaynaklar, sorunu iyice büyüttü. Tüm dünya metropollerinde, metronun ulaşımdaki payı yüzde 80’lere ulaşırken, İstanbul’da ancak yüzde 20,5 seviyesinde. Bu payı doğru orana çekmek için metro inşaatlarına hız verdiğimizi biliyorsunuz.
Sonuçta günde 1 milyonun üstünde hemşehrimiz, metro yerine metrobüsle seyahat etmek zorunda kaldı. Beylikdüzü-Söğütlüçeşme Metrobüs Hattı, yaşanan yoğunluk nedeniyle, vatandaşlarımızın haklı şikâyetini alıyor. Oradaki sorunları da biliyoruz, çözümleri için çalışıyoruz.
Önümüzde bir Kanal İstanbul engeli var, bu engel aşılırsa planladığımız Sefaköy-Beylikdüzü Metro Hattı’nı bir an önce hayata geçireceğiz. O zamana kadar mevcut metrobüs hattında konfor ve kapasiteyi artırmayı; yüksek kapasiteli otobüsleri servise sokmayı hedefledik. Bazı yeni modellerin test sürüşlerini yaptık, farklı modelleri de incelemeye devam ediyoruz.
Öte yandan, tüm toplu ulaşım sistemlerimizi daha hızlı bir şekilde birbirine entegre edecek önlemleri uygulamaya koyuyoruz. Birkaç ay içinde açacağımız Mecidiyeköy-Mahmutbey Metrosu ve yeni otobüs hatları ile kentin iç kısımlarında yaşayan hemşehrilerimizin ulaşımını da rahatlatacağız.
Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyor; depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, aziz milletimize başsağlığı diliyorum.
Ayrıca 2019-2020 Eğitim-Öğretim Yılı ikinci yarı döneminde, tüm öğretmen ve öğrencilerimize başarılar temenni ediyorum.